|
Kuyulutatlar
Köyü, Nevşehir’in güneyinde, Niğde
sınırında, yaklaşık 2000 nüfuslu bir köydür.
Köye, bağlı olduğu Derinkuyu ilçesinden ve Acıgöl
ilçesinden geliş gidiş mümkündür. Ancak yaygın
olarak Derinkuyu ilçesi üzerinden ulaşım sağlanmaktadır.
Köyün Derinkuyu ilçe merkezine uzaklığı 17.
kilometredir.
Kuyulutatlar Köyü bağlı olduğu İl Nevşehir’e 47 km,
Niğde’ye 68 km, Kayseri’ye ise 120 km. uzaklıktadır.
Kuyulutatlar Köyünün etrafı daha çok
kasabalarla çevrilmiştir.Köyün güneyinde
Niğde’ye bağlı Kayırlı Kasabası ve Gösterli
Köyü vardır. Doğusunda ve bağlı olduğu ilçe
Derinkuyu istikametinde Suvermez ve Yazıhüyük Kasabaları
vardır. Kuyulutarlar’ın batısında, Acıgöl ilçesine
bağlı Kurugöl Kasabası vardır. Kuzeyinde ise ilçenin
köylerinden Doğala köyü bulunmaktadır. |
|
Kuyulutatlar
Köyünün etrafındaki kasabaların kurulması yakın zamanda
gerçekleşmiştir. Etraftaki kasabalar kurulmadan daha önce,
1977 yılında bir yaz gününde Köyün
kasaba olup olmaması referanduma sunulmuş; referandum sonucunda
köyün kasaba yapılması reddedilmiştir.
İlginçtir, köy halkından referandumu sorduğum pek
çok insan yapılan referandumu hiç duymadığını ifade
etmişlerdir.
Köyümüzün kasaba
yapılmasının gerekliliği de sorgulanmalı, işlemin ne derece doğru
olacağı masaya yatırılmalıdır. Ülke genelinde yapılan
seçimler nedeniyle bile gruplaşmaların yaşanabildiği,
dolayısıyla köylerde oluşacak siyasi gerginliklerin husumete
dönüşebileceği, kalıcı kırgınlıkların oluşabileceği
düşünülmeli, kasaba olmanın getirisi ile
kaybettirecekleri de hesaplanmalıdır.
Ayrıca kasaba olmak için, nüfus sınırının
5.000’e çıkarılması bu tartışmaları gereksiz duruma
düşürdüğünden geçmişe sünger
çekmek gereklidir.
Köy halkından, köyün
geçmişi ile bilgisi olduğu söylenilen bazı insanlarla
vaktinde görüşmek kısmet olmadı. Bizim yaşımızda pek
çok insanın duyduğu bazı söylemlerle birçok veriyi
birleştirmek suretiyle ve bazı genellemelerle bir bakış
açısı sağlamak, gelebilecek tenkit, öneri ve sağlıklı
bilgilerle oluşan düşünceyi sistemli temele oturtmak amacıyla
ve eldeki bazı bilgilerle Köyümüzün genel ve
köklü tarihi üzerinde bir takım birleştirme yapmak
mümkün olmaktadır.
Bundan yaklaşık 25-30 yıl önce, köyün tarihi ve eski
yapısı üzerine görüştüğüm pek çok yaşlı
büyüğüm, kendi çocukluk dönemlerinde
köydeki hane sayısını 25-30 civarında olduğunu
hatırladıklarını söylemişlerdir. Bazıları da 30-35 sayısını
vermişlerdir. Bana bu sayıyı veren insanlar bugün yaşasalar 100
yaş civarında olacaklardı. Başka bir bakış açısıyla ve ılımlı
bir genelleme ile günümüzden yaklaşık 100 yıl önce,
köydeki hane sayısının 25-30 civarında olduğunu ifade etmiş
sayılabilirler.Verilen sayıların önemi değerlendirme için
önem taşımaktadır. Benim yaşımdaki insanlar,
yukarıdaki gibi bir sayıyı duymuşlarsa köydeki nüfus
artışının son yüzyılda çok önemli artış
gösterdiğini varsaymak isabetli olacaktır.
Köydeki hane sayısının 30 olduğu dönemde, bir hanede yaşayan
insan sayısının 5-6 olacağı varsayılırsa köyün nüfusunun
100 yıl önce azami 180-200 olacağı düşünülebilir.
Bu sayı yüksekliği yönünden iyimser bir sayıdır.
Makul sayı ise 130 ile 150 arasıdır. 20.yüzyılda birbirini
etkileyen, hızlı bir nüfus artışı olduğunu, 1970’li ve
özellikle 1980’li yıllardan sonra ise köy dışına
açılma ile nüfus artışının tersine dönmeye başladığını
söylemek uygun olacaktır.
20. yüzyıl başında 25-30 hane
olan bir köyün geçmişinin birkaç aile ile
kurulduğu varsayıldığında köyün geçmişinin, 300-350
yıla dayanması mümkün görülmektedir.
Köye ilk gelen insanların kimler olduğu
hakkında net ve sağlıklı bir bilgiye henüz erişilememiştir. Ancak
bazı verilerin birleştirilmelerinden hareket edildiğinde ilk gelen
kişilerin temel karakter özellikleri hakkında bazı yargılar
şu şekilde gelişmektedir:
Köy halkının tüm gelenekleri birlikte ele
alınıp incelendiğinde, köye ilk gelen insanların, dini yönden
bilgili, irfan sahibi, geleneklere bağlı ve aile bağları oldukça
kuvvetli insanlar oldukları düşünülebilir.
Çünkü Kuyulutatlar Köyünde, dini gelenekler
halen çok önemli, dine dayanan dayanışma bağları çok
sağlam, kamu otoritesi ise çok kuvvetlidir. Köyün
kurucularının dinî ilim sahibi oldukları yetiştirdikleri
nesillerden de anlaşılmaktadır.20.yüzyıl başında, yani,Osmanlı
devletinin son dönemlerinde tüm Türkiye coğrafyası
birlikte düşünüldüğünde dini bağların
ülke çapında aynı derecede kuvvetle gelişmemiş olduğu
kolayca anlaşılabilir.
kuyder.net
|